Açken Sen, Sen Değilsin
Sosyal Medya'da, Doğan Cüceloğlu'nun, bir hanımefendi ile sohbeti esnasında, kişinin bahsettiği ve ilişki kuracağı partneri daha iyi tanımak için dört temel kuralı anlattığı bir diyalog gözüme çarptı.
Okuduğumda aklıma, sloganı "açken sen, sen değilsin" olan ve zamanında çok ses getiren bir reklam geldi.
Doğruluğunu teyit etmesem de kendimden bir şeyler katarak sizinle paylaşmak istedim.
Hanımefendinin görüşüne göre, aday partnerin aşağıdaki dört durum içinde olduğunda sergileyeceği his ve davranışları bir ilişkinin geleceğinde çok önemli yer kaplıyor.
Aç olduğunda,
Yorgun olduğunda,
Öfkeli olduğunda,
Kendini yalnız hissettiğinde.
Tabii ki sadece bu dört konu, bir ilişkinin süreğenliği için yetmez. Ancak yine de bu dört başlık, ilişki sağlığı için çok kıymetli.
Tabii öncesinde, bireysel ruh sağlığı için kıymetli.
İlk iki madde, birbiri ile benzer dışavurumları içeriyor. Açık ve yorgunluk öyle bir şey ki, olgun olmayan karakterlerde tahammülsüzlük ve bencilliği ön plana çıkartıyor.
(Tabii burada, diyabet sorunu olan kişilerden bahsetmiyorum.)
Fizyolojik değişimler, ruh diline yansıyor ve kişi direkt üçüncü maddede bulunan öfkeli hale geçiş yapıyor.
Bu tür insanlar öfkelerini de yönetemedikleri için aç veya yorgun olmasalar dahi bu bencil ve sabırsız karakterleri, öfkeliyken de su yüzüne çıkıyor.
Tüm bunların yanında, yalnız kalan veya kendini yalnız hisseden olgun bireyler bundan keyif almak ve yapıcı bir hale getirmek için kaliteli zaman aktiviteleri, dinlenme, okuma, izleme gibi bir takım şeyler yapıyor ve tüm olgunluğu ile bir kabullenme içinde oluyorlar.
Ama diğer yandan, benzeri durumda kalan bireyler ise bu yalnızlıklarını başkalarının suçuymuş gibi algılıyor ve öfkeleniyorlar.
Öfkenin ne tür şeyler yaptığını hepimiz biliyoruz.
Bu sarmaldan çıkmak mümkün.
Gün içinde açlık dürtüsünü bastıracak bir beslenme şekli geliştirilebilir, dinlenmek ve yenilenmek için molalar verilebilir, sosyalleşerek, hobiler elde ederek veya kendisi ile barışmayı seçerek yalnız kaldığında bu durumu yönetebilir ve en önemlisi, sakin ve dingin kalabilecek bu adımlar ile birlikte öfkesini yönetmek adına, en azından bedensel ve ruhsal olarak gereken ilk üç maddeyi tamamlamış olur.